top of page
HaberFil

Sovyetleri Hollywood mu Yıktı?

Sovyet televizyonu ötelerden beri devlet tekelinde bulunan ana propaganda aracıydı. Devlet halkın algılarını istediği oranda kontrol altında tutuyor, istediği şekle de eviriyordu. Bu durum uzunca süre varlığını korudu taa ki Hollywood’akadar…

 

‘‘Sinema bizim için en önemli sanattır’’ naralarını atanLenin’di. Yine Sovyet filmlerinin daha çok ideoloji temasına oturmasına isteyen de oydu. Ki zaten daha çok kolektivizmi esas alan filmler, Sovyet insanını “yeni sosyalist insan” modeli etrafında şekillendirmeyi amacı güdüyordu. Sanatsal yönü olan filmlerin sayısı da on parmağın beşini geçmezdi.

 

Soğuk savaş yıllarına gelince ABD akıllıca bir plan geliştirerek ‘yumuşak güç stratejisi’ uyguladı Sovyetlere karşı. Silah vb. diğer şiddet araçlarını kullanmadan Sovyetleri tahakküm altına alan ABD’nin tek silahı Hollywood oldu. Hollywood filmleri bireysel özgürlüğü eksen alan yeni dünya düzeninin mümkün olabileceğini gösteriyordu. Böylece Sovyet halkında bu filmler büyük karşılık bulacaktı. Hızlıca yaygınlaşacak hatta baş karakterler gençler tarafından rol model alınacaktı…

 

Sovyetler uzunca süre ‘propaganda’ aracı gözüyle baktığı sinema ve basını; bu dönemece gelince kontrol altına alamayacak ve kendinden olmayan tüm her şeyi yasaklayarak baskı politikası uygulayacaktı... Malum insan doğası gereği baskılanan şeyleri daha çok merak eder. Yasaklanmasına rağmen özellikle genç kuşaklar daha çok merak edecek daha çok gerçeğin peşine düşecekti.

 

Daha çok bireysel özgürlükleri konu alan Hollywood filmleri Sovyet halkının uyuduğu uykudan uyanmasını sağlayacak yetmeyecek korku duvarlarının aşılmasını da sağlayacaktı. Özellikle Sovyetlerin son döneminde Gorbaçov’ un öncülüğünü yaptığı reform hareketleri ile basın ve habercilik daha çok halka iç içe geçecek ve Sovyetlerin yıkılışının ayak sesleri duyulacaktı…

 

Bugünlerde de durum pek farklı değil: Ya insanlar sosyal medya üzerinden adalet arıyor ya yanlışları ifşa ediyor ya da hakikat için mücadele veriyor. Bu süreç, basının ve medyanın ne kadar kıymetli olduğunu bizlere her zaman gösteriyor. Basın, güçlü kalabilmek için genç, dinamik ve yenilikçi olmalı. Mevzu bahis dinamik basın ve gazetecilikten açılmışken bu anlayışla yola çıkan genç ve dinamik Fil Haberekibine başarılar diliyorum.

 

Zozan Beyduz

Yorumlar


bottom of page